İsrail parlamentosunun, Gazze'deki ateşkes görüşmeleri sürerken, işgal altındaki Batı Şeria'da İsraillilerin ordu onayı olmadan arazi edinmelerine olanak sağlayan bir yasa tasarısını onaylaması, bölgede gerilimi tırmandırdı. Bu yasa tasarısının, aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in en tehlikeli projelerinden biri olarak değerlendirilmesi dikkat çekiyor. Smotrich, hükümetin işgalci yerleşim politikalarını belirleyen önemli isimlerden biri. Yasa, üç aşamadan geçmesi gerekse de, Filistin topraklarının statüsü üzerinde büyük etkiler yaratması bekleniyor. Tasarıyla, yalnızca İsrail ordusuna bağlı Sivil İdare'ye kayıtlı şirketlerin arazi satın alabildiği Batı Şeria'da, İsrailli yerleşimcilerin de özel olarak arazi satın alması ve kiralaması mümkün hale gelecek. Bu durum, geçmişte Suriye'nin işgal altındaki Golan Tepeleri ve Doğu Kudüs'te yaşananlara benzer bir ilhak sürecini başlatma riski taşıyor. Uluslararası toplumun, İsrail'in Batı Şeria üzerindeki hak iddialarını tanımadığı unutulmamalıdır.

Ürdün Yasasının Kaldırılması

Mecliste ön onay alan iki bölümlü tasarı, Batı Şeria'da Ürdünlü, Filistinli veya diğer Araplar dışındaki kişilerin arazi alımını yasaklayan, "Ürdün yasası" olarak bilinen yasanın kaldırılmasını içeriyor. Bu yasa, 1953 yılında Ürdün tarafından çıkarılmış ve amacı yabancıların işgal altındaki Batı Şeria'dan toprak satın almasını engellemekti. Tasarının ikinci bölümü ise, Batı Şeria'da herkesin arazi satın alabilmesini öngörüyor. Tasarıda, "İsrail vatandaşlarına, sadece İsrail vatandaşı oldukları için Batı Şeria'dan arazi satın alma hakkına kısıtlamalar getirilmesi kabul edilemez" denilmesi dikkat çekiyor. Bu ifade, İsrail'in Batı Şeria'daki egemenlik iddiasını pekiştirmeyi amaçlıyor. 1967 işgalinden önceki dönemde Batı Şeria'nın Ürdün yönetimi altında olduğunu hatırlamak önemlidir.

İsrail'in İşgal Politikaları ve Ürdün Yasasının İhlali

1967 işgalinden sonra İsrail, Doğu Kudüs hariç diğer bölgelerde askeri işgal yasası uygulamaya başladı. Uluslararası hukuk ise Batı Şeria'yı İsrail Devleti'nin bir parçası olarak tanımıyor. İşgal yıllarında, İsrail Ürdün yasasını çeşitli yollarla ihlal etti. Yerleşim birimleri inşa etmek için bazen toprakları askeri bölge ilan edip daha sonra bu bölgelere yerleşim yerleri kurdu, bazen de kamu arazilerini "devlet malı" ilan etti. İsrail, bu süreçte, yerleşim birimlerinin kurulması ve mülkiyetine izin vermekten sorumlu, İsrail ordusuna bağlı bir sivil yönetim kurdu. Bu sivil yönetim, Batı Şeria'da yeni işgalci yerleşim yerleri kurmak için de bir araç olarak kullanılıyor. Maliye Bakanı Smotrich'in başkanlık ettiği bu kurumun rolü kritik önem taşıyor.

Batı Şeria'nın İlhağı Hedefi

Smotrich önderliğindeki bu yasa tasarısının ana amacı, Ürdün yasasını iptal ederek işgalci yerleşimcilerin Filistinlilere ait arazileri işgal etmesini kolaylaştırmaktır. Knesset'te kabul edilen yasa, İsrail'in uluslararası tepkilere verdiği yanıtı değiştirdiğini gösteriyor. Yasanın asıl amacı, Batı Şeria'nın fiili olarak ilhak edilmesinin önünü açmaktır. Ürdün yasasının iptali, bölgedeki askeri işgalin de fiilen sonlandırılması anlamına gelecek ve bu da Batı Şeria'nın 1948 işgal toprakları statüsüne alınması anlamına gelebilir. Bu durum, bölgedeki gerilimi daha da artıracak ve yeni bir çatışma riskini doğuracaktır.